cesaret dolu ne demek?

  1. (en)Abound in courage

abound

  1. In ile çok olmak, bol olmak, mebzul olmak.
  2. Bol olmak, çok olmak, dolu olmak, kaynamak

cesaret almak

  1. (en)Take courage from, take heart.

cesaret edip girişmek

  1. (en)Venture on, venture upon.

dolu

  1. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
  2. İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
  3. Bir yerde sayıca çok.
  4. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
  5. Boş vakti olmayan, meşgul.
  6. Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
  7. İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
  8. Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
  9. Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
  10. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cesaret almakcesaret edip girişmekcesaret etcesaret etmekcesaret gelmekcesaretcesaret göstercesaret gösterencesaret gösterisicesaret göstermekcesareancesarean operationcesarean sectioncesar milsteincesacesalecesametcesametlidoludolu ağırlıkdolu alt kategoridolu baklavadolu bantdolu bellekdolu çokgendolu dairedolu dikdörtgendolu doludoldolaba girmekdolabı sezmekdolakdolakçı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın