cenah ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kuş kanadı.
- Kol, pazı.
- Yan, taraf.
- Kanat
Ben takımımla beraber taburun sağ cenahını himaye için tepelere çıktım.
Ö. Seyfettin - Bir şeyin iki yanı, sağ ve sol
- Bk. kanat
- Kanat, taraf, kısım. (Vicdanın ziyası ulum-u diniyyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacı ile hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassub, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder. Mün.)
- Wing; flank.
kuş
- Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı
- Aves sınıfından yumurtlayan, akciğerli, sıcak kanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı, uçucu hayvanların ortak adı.
- Bird.
- Ornitho-.
- Callow.
- Giblets.
- Fowl.
kanat
- Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
- Balıklarda yüzgeç.
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey.
- Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
- Yan, taraf.
- Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri.
- Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol.
- Angıç.
- Zar biçiminde herhangi bir uzantı.
- Böceklerin uçma organı.
cenah ı gamedı
- Bk. kınkanat
cenaheyn
- (Cenah. dan) İki kanat, iki yan, iki cenah.