kanat ne demek?
- Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir.
M. Ş. Esendal - Balıklarda yüzgeç.
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey.
- Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
- Yan, taraf.
- Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri.
- Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol.
- Angıç.
- Zar biçiminde herhangi bir uzantı.
- Böceklerin uçma organı.
- Kuşlarda ve yarasalarda uçmaya yarayacak biçimde değişmiş olan yapılar.
- Ala.
- Nematodlarda bulunan kütiküla değişikliği, vücudun yan tarafında bulunan ve dalgalanma biçimindeki hareketi destekleyen omurga benzeri kalınlaşmalar.
- Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ.
- (C.: Kanavat) Yeraltına döşenmiş olan künk. Küçük kanal, su borusu.
- Trol ağının ön iki yanında maçalarla omuz bölgesi arasında yer alan bölüm.
- Flap.
- Limb.
- Wing.
- Ptero-.
- Flank.
- Sail.
- Leaf.
- Shutter.
- Vane.
- Panel.
- Airfoil.
- Ala, wing.
- Pinion.
- Fin, plane, surface.
- Butterflies.
- Flanking.
- Aerofoil.
- Flügel
- Ail
kanat açmak
- Birini korumak, himaye etmek.
kanat alıştırmak
- Bir işe alışmaya çalışmak.