catches the eye ne demek?
- Bakmasına sebep olmak, birisini bakması için cezbetmek
catcher
- Yakalayan şey veya kimse
- Beysbol vurucunun arkasında durup topu tutan oyuncu.
- Yakalayan şey, yakalayan kimse
catch
- Sıkışmak
- Duymak; anlamak; farketmek
- Yakalamak, tutmak, ele geçirmek
- Yetişmek (trene, vapura, uçağa)
- Takılmak (elbise, çorap)
- Cezbetmek, çekmek, göz almak
- Büyülemek, teşhir etmek
- Yakalanmak
- Ateş almak, tutuşmak
- Yayılmak, sirayet etmek, geçmek
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
eye
- Göz
- Dikkatle bakma, gözetme
- Toplanma noktası
- Ilmik
- Ilik
- Iğne deliği
- Süzmek, izlemek, dikkatle bakmak, gözetlemek, kuşkuyla bakmak
- Bakmak, süzmek
- Delmek
- (poetry) çeşm, ayn