catcher ne demek?
- Yakalayan şey veya kimse
- Beysbol vurucunun arkasında durup topu tutan oyuncu.
- Yakalayan şey, yakalayan kimse
catches the eye
- Bakmasına sebep olmak, birisini bakması için cezbetmek
catch
- Sıkışmak
- Duymak; anlamak; farketmek
- Yakalamak, tutmak, ele geçirmek
- Yetişmek (trene, vapura, uçağa)
- Takılmak (elbise, çorap)
- Cezbetmek, çekmek, göz almak
- Büyülemek, teşhir etmek
- Yakalanmak
- Ateş almak, tutuşmak
- Yayılmak, sirayet etmek, geçmek