carrying capacity ne demek?
- Yük kapasitesi
- Taşıma kapasitesi
yük
- Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi
- Bir şeyin ağırlığı.
- Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar.
- Eşya.
- Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev.
- Tedirginlik veren şey, engel.
- Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı.
- Yüz bin kuruşluk mal veya tutar
- Bir özdeğin ya da bir ortamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2 Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı.
- Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke.
carrying charge
- Ödenmemiş bilanço üzerinde yüklenme veya faiz hizmeti
- Halen para kazandırmayan elde tutulan veya depolanan varlıklar veya mülk sahibi olmanın işletmeye maliyeti
carrying
- Taşıma, nakliye
capacity
- Verim, yeterlik
- Kapasite
- Hacim, oylum
- İstiap haddi
- Yetenek, kabiliyet
- Güç, iktidar
- Mevki, sıfat
Türetilmiş Kelimeler (bis)
carrying chargecarryingcarrying agentcarrying amountcarrying oncarrying outcarrying out a plancarrying out a taskcarrying surfacecarrying tradecarrycarry a person off his feetcarry a torchcarry a torch forcarry all packing clothcapacitycapacity costcapacity factorcapacity heatcapacity measurecapacity of competitioncapacity of marriagecapacity of succeedingcapacity of suing and being suedcapacity outputcapacitcapacitancecapacitance bridgecapacitance coefficientcapacitance coupling