bustle ne demek?
- Telaş etmek, koşuşturmak
- Telâş etmek, koşuşmak, acele ile hareket etmek
- Acele ettirmek
- Telaş, koşuşma, acele
- Eskiden kadınların eteklerini kabarık tutmasl için kalça kısmına taktıkları yastık gibi şey
telaş
- Herhangi bir sebeple acelecilik
- Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe
- Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
- Flurry.
- Alarm.
- Hastiness.
- Panic.
- Rush.
- Whirl.
- Fuss.
bustle about
- Koşuşturmak, telaşla hareket etmek
bustle up
- Acele ettirmek