buruşuksuz ne demek?
- Buruşuğu olmayan
Buruşuksuz keten gömlekli hekim, onları selamlamıştı.
H. E. Adıvar
buruşuk
- Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan.
- Buruşmaya uğramış olan.
Wizened.
Crinkly.
Wrinkled.
Crumpled.
Puckered.
Ruffled.
Crease.
Crinkle.
buruşuk kuzu kulağı
- Yapısında önemli miktarda oksalat kapsayan zehirli bir bitki, labada.
Rumex crispus