burn ne demek?
- Yanmak, yanıyor gibi olmak, alev alev olmak
- Işık saçmak
- Parıldamak
- Tutuşmak
- Yakmak, tutuşturmak
- Kavurmak
- Pişirmek :B.D., (argo) aldatmak
- B.D., (argo) elektrikle idam etmek
- Yanık, yanık yeri
- Pişirme (tuğla veye kiremit)
- Iskoç çay, ırmak, dere.
- Yanmak, tutuşmak, alev almak, yanıp tutuşmak, fazla pişerek yanmak, ışık saçmak, başını yakmak, yakmak, kiremitte pişirmek, öfkelendirmek, kızdırmak, yanıp kül olmak, süratle gitmek
burn away
- Boşa harcamak, israf etmek.
burn bridges
- Köprüleri atmak.
- Gemileri yakmak.