bucket excavator ne demek?
- Kepçeli ekskavatör
kepçeli
- Kepçesi olan.
- Ladle, scoop, skimmer; dip net, scoop net; butterfly net.
bucket
- Borsa hisseleri üzerinden vurgun yapmak
- Süratle hareket etmek veya ettirmek.
- Kovayla taşımak, dörtnala koşturmak, bardaktan boşanırcasına yağmak
- Kova, gerdel
- Tulumba pistonu
- Kova ile taşlmak veya çekmek
- Dörtnala at koşturmak
bucket chain dredger
- Kovalı tarak
excavator
- Kazma makinesi
- Nekrotik dokuları kazımada kullanılan cerrahi aleti
- Dişte çürümüş kısmı kazıyıp çıkarmaya yarayan dişçi aleti.
- Hafriyat işçisi, kazı yapan kimse