bucked ne demek?
- Keyifli, neşeli
bucker
- Sıçrayarak binicisini düşüren at, birşeyin üzerinden sıçrayarak atlayan at; protestocu
bucket
- Borsa hisseleri üzerinden vurgun yapmak
- Süratle hareket etmek veya ettirmek.
- Kovayla taşımak, dörtnala koşturmak, bardaktan boşanırcasına yağmak
- Kova, gerdel
- Tulumba pistonu
- Kova ile taşlmak veya çekmek
- Dörtnala at koşturmak