bucak bucak aramak ne demek?
- Her yerde aramak
Sizi bucak bucak arayan ölüm, nihayet izinizi bulup karşınıza dikildi mi?
A. N. Asya
her
- Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
- Bütün, hep, tamamen.
- Şiddet.
- Each.
- Whatever.
- Whoever.
- High Efficiency Red.
- Adv: here 32.
- Every.
- The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.
bucak bucak kaçmak
- Bir olay, bir durum ya da bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak.
bucak bucak
- Her yerde, her yanda, her tarafta.
- Zarf.
bucak
- Kenar, köşe, yer
- İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye.
- Irmak kıyılarındaki kumluk, çalılık yerler.
- Dağ tepesi.
- Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad.
- Gizli veya uzak bir köşe, kuytu yer.
- Community district.
- Subdistrict.
- District.
- Township.
aramak
- Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
- Araştırmak, yoklamak.
- Ziyarete, hatır sormaya gitmek
- Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
- Önem verip istemek.
- Şart koşulmak.
- Look for.
- Search for.
- Search.
- Seek.