sıçramak ne demek?
- Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak.
- Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak
Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı.
S. F. Abasıyanık - Yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak
Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu.
Ö. Seyfettin - Yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek
- Jump.
- Bounce.
- Leap.
- Skip.
- Start up.
- Vault.
- Splash.
- Splatter.
- Splutter.
- Bound.
- Buck.
- Capriole.
- Cavort.
- Gambol.
- Jerk.
- Jink.
- Leap up.
- Skitter.
- Spatter.
- Spring.
- Sputter.
- Squirt.
- Take off.
- Caper.
- Prance.
- Start.
- To leap.
- To start.
- To spurt out.
- To splash.
- To pounce on.
- To jump.
- To spring.
- To bounce.
- To bound.
- To skip.
- To strat.
- To hop.
- To gambol.
- To spread.
- To be startled.
- To fly out.
- To be thrown out.
- To spatter.
- To splatter.
- To jerk.
- To spill.
- To pulsate.
- To arch.
- To ramp.
- To hitch.
- To whisk.
- To jolt.
- To vault.
- Gambo.
sıçrama
- Sıçramak işi.
- Ayaklarla, birdenbire yeri teperek kısa süre havaya yükselme.
- Ayakların birbiri ardı sıra yeri itmesiyle yerden kopma ve kısa süre havada kalma.
- Gelişme koşusundan hız alarak, ayağın itme gücüyle vücudu yerden koparıp uzağa ya da havaya fırlatma.
- Spring.
- Jumping.
- Bouncing.
- Springing.
- Skipping.
- Splash.
sıçrama adımı
- Sıçramayı geliştirmenin temeli. Beşinci duruşu alan dansçının sağ ayağı önde, kolları hazırlık durumundadır. Dansçı destek ayağı üzerinde sıçrar ve beşinci duruşu alır.
- Pas assemble.
- Pas assemble