brushings ne demek?

  1. Döküntü

döküntü

  1. Bkz. erüpsiyon, eksantem
  2. Dökülmüş, saçılmış şeyler
  3. Bir topluluktan geri kalmış kimseler.
  4. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk vb. belirti.
  5. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi.
  6. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı.
  7. Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
  8. İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
  9. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer.
  10. Dağ eteklerinde köşeli taşlar ve daha ince öğeli özdeklerin karışımından oluşan yığıntılar.

brushing

  1. Süprüntü, çöp

brush

  1. Süpürmek
  2. Sürtünmek
  3. Değmek
  4. Hafifçe dokunmak, değinmek
  5. Sıyırmak
  6. Kısa bir temas veya karşılaşma
  7. Çok tüylü kuyruk, özellikle tilki kuyruğu
  8. Fırçalamak
  9. Fırça
  10. Fırçalama

Türetilmiş Kelimeler (bis)

brushingbrushbrush againstbrush asidebrush awaybrush border
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın