breaking capacity ne demek?
- Kesme yeteneği (şalter)
kesme
- Kesmek işi.
- Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas.
- Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
- Kesin, değişmez, maktu.
- Kesme işareti.
- Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat.
- Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 m kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia).
- Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi.
- Klasik balede küçük ara adımı.
- Optes'Te, on parmak izinin veya olay yeri izinin tarandıktan sonra iz bölgesinin seçilerek lüzumsuz bölgelerinden ayrılması.
breaking current
- Kesme akımı (şalter)
breaking
- Meskene tecavüz
- Kırılma
- Kırma, zorla girme, bozma
capacity
- Verim, yeterlik
- Kapasite
- Hacim, oylum
- İstiap haddi
- Yetenek, kabiliyet
- Güç, iktidar
- Mevki, sıfat
Türetilmiş Kelimeler (bis)
breaking currentbreakingbreaking and enteringbreaking awaybreaking distancebreaking doorsbreaking downbreaking down temperaturebreaking inbreaking into piecesbreakbreak a codebreak a legbreak a promisebreak a recordcapacitycapacity costcapacity factorcapacity heatcapacity measurecapacity of competitioncapacity of marriagecapacity of succeedingcapacity of suing and being suedcapacity outputcapacitcapacitancecapacitance bridgecapacitance coefficientcapacitance coupling