bozum havası çalmak ne demek?
- Mahçup etmek, utandırmak.
- To act embarrassed, seem to be discomfited.
bozum
- Bozulma işi, utangaçlık, mahcupluk.
- Sesin, özel bir etki sağlamak amacıyla, gerçektekinden başka biçimde, nitelikte verilmesi.
- Görüntüde belirli bir etki sağlamak amacıyla, biçimbozucu mercek ya da başka araçlarla nesnelerin gerçek görünüşlerini değiştirme
- Image distortion, frame distortion, distortion,.
- Sound distortion, distortion.
- Bildverzerrung, Bildverzeichnung,
- Tonverzerrung
bozum etmek
- Utandırmak, mahcup etmek.
- Argo utandırmak, mahcup etmek.
- Put to shame, embarrass, discomfit.
hava
- Yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
- Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
- Gökyüzü.
- Çevreyi kuşatan boşluk.
- Esinti.
- Müzik parçalarında tür
- Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
- Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.
çalmak
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
- Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
- Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
- Ses çıkarmak, ses vermek
- Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
- Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
- Chime.
- Peal.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bozumbozum etmekbozum havasıbozum olmakbozumcabozumsubozucubozucu etkenbozucu koşulbozucu mercekbozucu okumabozboz alamecekboz alanboz alan yatırımıboz athavası inmişhavası olmakhavasıbhavasınhavasına girmekhavasına uymakhavasındahavasında olmakhavasını almahavasını boşaltmakhavashavasal olarakhavasal perspektifhavasal sishavasever