bozulmayı önleyici madde ne demek?
- Preservative.
bozulmayan
- Nonperishable, not perishable, not likely to spoil.
bozulma
- Bozulmak işi.
- Bir radyo-televizyon yayınının alınışında, yararlı ime binen zararlı bir imin, ses ya da resmi etkilemesi durumu.
- Seslendirme ya da yayın dizgesinde, ses dalgasının uğradığı istenmeyen değişikliklerden dolayı, alınan ses ile yayınlanan ses arasındaki her türlü başkalık. TV
- Gıda maddelerinin gerek üretim hatası ve gerekse depolama koşullarının uygun olmaması nedeniyle fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin tüketime engel olacak biçimde değişmesi, degradasyon.
- Sound distortion, distortion,.
- Scrambling.
- Breakdown.
- Spoilage, degradation.
- Spoilage.
- Decomposition.
önleyici
- Bkz. koruyucu, prevantif
- Önleme veya engel olmak amacıyla yapılmış.
- Yenimli ortamlarda ve temizleme işlemlerinde kullanılan çözeltilerin bileşimindeki asitlerin, metal yüzey üzerindeki etkilerini azaltmak ve yavaşlatmak için kullanılan özdek.
- Blocker.
- Preventive.
- Repressive.
- Disincentive.
- Preclusive.
- Prophylactic.
- Inhibitor.
madde
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, özdek
- Bir şeyi oluşturan öge.
- Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
- Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
- İleri sürülen sorun.
- Para, mal vb. ile ilgili şey.
- Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
- Bk. özdek
- Bk. sınar
- Uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şey.