bozmacı ne demek?
- Eski şeyleri alıp bozarak parça parça satan kimse.
bozma
- Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş
- Bozmak işi.
- İlk yargılıkta verilen bir yargının, yasada gösterilen nedenlere dayanarak, yeniden yargılama yapılıp düzeltilmesi için üst yargılıkça kaldırılması.
- Bir konutun, çok sayıda ev halkının yararlanabileceği konut birimlerine ya da bir yapının kullanım biçiminin başka kullanım biçimlerine dönüştürülmesi.
Cancellation.
Corruption.
Dissolution.
Frustration.
Rape.
Spoiling.
bozma kararı
- Mahkeme kararına, yapılan itirazın, yüksek dereceli mahkemede incelenmesi ile itirazın yerinde görülerek mahkeme kararının isabetsizliğine dair yüksek mahkemenin verdiği karar.
Reversing decision, decision to overturn, decision of reversal.