bowlder ne demek?
- Büyük yuvarlak kaya
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
bowl
- Bowling oynamak
- Kriket top atmak
- Çevirmek (çember)
- Yolunda gitmek, tıkırında olmak
- Kase
- Tas, leğen
- Yuvarlamak, yuvarlanmak
- Top atmak
- Tahta top
- Birkaç tip top oyunu.
bowl along
- Yolunda gitmek, tıkırında olmak