borcunu aksatmak ne demek?
Default on a debt.
borcunu kapatmak
- Borcunun tamamını ödemek
Pay off a debt
borcunu ödeme
Acquittance.
aksatmak
- Bir işi gereği gibi yürütmemek
- Bir işi kesintiye uğratmak
- Aksamasına yol açmak
To hinder.
To hamper.
To paralyse.
To delay.
To impede.
To arrest.
To interrupt.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
borcunu kapatmakborcunu ödemeborcunu ödemekborcunu ödemek istemeyen kimseborcunu ödememekborcunu ödemeyen borsacıborcunu ödemeyen kimseborcunu ödeyebilecek durumda olanborcunu ödeyememeborcunu ödeyemeyenborcun ertelenmesiborcun geri ödenmesiborcun itfasıborcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmekborcun kabulüaksatmakaksatmaaksatmamakaksataksataaksatan kimseaksatılmakaksatışaksaaksa yı şarkaksabaksadaksade