borca girmemek ne demek?

  1. (en)Pay one's way.

pay

  1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
  2. Eşit bölüm.
  3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
  4. Ayak
  5. (en)Apportionment.
  6. (en)Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
  7. (en)To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
  8. (en)To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
  9. (en)To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
  10. (en)To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

borca girmek

  1. Borçlanmak, borç etmek.
  2. (en)Get into debt, run into debt, incur debts, incur liabilities.

borca batmak

  1. Çok fazla borcu olmak, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelme.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

borca girmekborca batmakborca karşılık teminatborcamborcu kabullenmeborbor çeliğibor hidrürlerbor hücresibor karbürgirmegirme fiyatıgirme imkanı olmakgirmekgirmelikgirman
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın