boratay ne demek?
- Çevik ve güçlü tay.
- Fırtınalı dağ.
- (bkz. boran)
- Bora-tay.
boran
- Boran Hatun, Emevi Halifesi Me'mun'un zevcesi.
- Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Gök gürültüsü, çakım ve yıldırım gibi elektrik olayları ve sağanak yağmuru ile karışık fırtına.
- Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi.
- Yaban güvercini.
- Sis, duman.
- Felaket, bela.
- İç sıkıntısı.
- Bora.
borataş
- Sağlam, kuvvetli ve fırtına gibi olan.
- Rüzgarlı ve taş gibi sert olan.
- Sert ve taş gibi.
- Bora-taş.
boratav
- Sert ve olgun kimse.
- Bora-tav.