boiling point ne demek?
- Kaynama noktası
kaynama
- Kaynamak işi.
- Bir sıvının doygun buhar basıncının bulunduğu ortamın basıncına denk olduğu durumda, kabarcık oluşumuyla birlikte buhar evresine geçişi.
- Boiling.
- Boil.
- Ebullition.
- Surging up.
- Bubbling up.
- Knitting.
- Bubble.
boiling point elevation
- Kaynama noktasını yükseltme
boiling hot
- Kavurucu sıcak
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
boiling point elevationboiling hotboiling overboiling rangeboiling stonesboilingboiling temperatureboiling testboiling upboiling water reactorboilboil awayboil diseaseboil downboil down topointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria