board level ne demek?
- Üst yönetim düzeyi
üst
- Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
- Bir şeyin görülen yanı, yüzü
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey
- Giyecek, giysi.
- Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
- Vücut, beden.
- Artan, geriye kalan bölüm
- İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
- Bir niceliğin sağüst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.
- Exponent.
board a ship
- Gemiye binmek
board and lodging
- Yemek dahil yatacak yer
- İaşe ve ibate
level
- Düz yüzey haline getirmek
- Muvazeneli, muntazam
- Seviye, kademe
- Düzey
- Nişan almak
- Tesviye aleti
- Yatay hat, yüzey
- İrtifa sathı
- Derece
- Düz, düzlem, yatay, ufki
Türetilmiş Kelimeler (bis)
board a shipboard and lodgingboard and lodgingsboard and residenceboard detailsboardboard detailsboard detailsboard gamesboard hammerboard houseboarboar huntboaboa constrictorboa yılanıboa yılanlarıboadlevellevel adjustmentlevel arealevel bombinglevel compensatorlevel crossinglevel downlevel headedlevel hypersurfacelevel indicatorleveatleveelevee en masseleveen shuntLeVeen şantı