level ne demek?
- Seviye, kademe
- Düzey
- Nişan almak
- Tesviye aleti
- Yatay hat, yüzey
- İrtifa sathı
- Derece
- Düz, düzlem, yatay, ufki
- Bir seviyede, bir hizada, müsavi
- Aynı irtifada
- Dili ölçülü, dengeli
- Düzeltmek, tesviye etmek, düz etmek
- Tahrip etmek
- Bir seviyeye kaldırmak veya indirmek
- Nişan almak için doğrultmak (tüfek)
- Aynı seviyeye getirmek
- Yol veya bayırın nispi irtifalarını aletlerle ölçmek
- Argo doğruyu söylemek
- Düz yüzey haline getirmek
- Muvazeneli, muntazam
level adjustment
- Düzey ayarı
level area
- Düz alan