boşboğazlık etmek ne demek?

  1. Gereksiz, yersiz, düşüncesiz konuşmak

    Ama boşboğazlık etmezsen bir şey olmaz.

    H. R. Gürpınar
  2. (en)To talk indiscreetly.
  3. (en)Babble.
  4. (en)Chatter.
  5. (en)Tattle.

boşboğazlık

  1. Boşboğaz olma durumu.
  2. (en)Idle talk.
  3. (en)Garrulity.
  4. (en)Indiscretion.

boşboğaz

  1. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
  2. Yerli yersiz konuşan (kimse)
  3. T. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt-ı vücuddur: "Ben de varım" derler. O kainat-ı sakit birden söze başlıyor. "Bizi camid zannetme ey insan-ı boşboğaz!" S.)
  4. (en)Communicative.
  5. (en)Indiscreet.
  6. (en)Garrulous.
  7. (en)Babbler.
  8. (en)Blabermouth.
  9. (en)To have a long tongue.
  10. (en)Unbridled tongue.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boşboğazlıkboşboğazboşboğaz kimseboşboğaz olarakboşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş demişetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın