boşboğaz ne demek?
- Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü.
Y. K. Beyatlı - Yerli yersiz konuşan (kimse)
Boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (veya az) demiş.
Atasözü - T. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt-ı vücuddur: "Ben de varım" derler. O kainat-ı sakit birden söze başlıyor. "Bizi camid zannetme ey insan-ı boşboğaz!" S.)
- Communicative.
- Indiscreet.
- Garrulous.
- Babbler.
- Blabermouth.
- To have a long tongue.
- Unbridled tongue.
boşboğaz kimse
- Blabber.
boşboğaz olarak
- Indiscreetly.