boşaltma köprüsü ne demek?
- Discharge bridge.
discharge
- Hastayı taburcu etmek
- Tahliye, tahliye etmek
- Görevden almak, işten atmak
- Ödemek, yerine getirmek
- Deşarj
- Kovmak, atmak, işten çıkarmak
- Deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak
- İltihap çıkmak
- Ateşlemek, ateş etmek
- Muaf tutmak
boşaltma
- Bkz. atılma
- Boşaltmak işi
- Emptying.
- Discharge.
- Unloading.
- Depletion.
- Dismantlement.
- Exhaustion.
- Pouring.
- Tipping.
boşaltma barınağı
- Gemilere, yükleri boşaltılmak amacıyla ayrılan barınak.
- Port of unloading.
- Port de débarquement
köprü
- Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum.
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Hat boyunca devam eden iki papilin daralarak birbirine bir noktada temas etmesi ve tekrar ayrılması ile oluşan parmak izi karakteristiği.
- Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt