blusterer ne demek?
- Kabadayı
kabadayı
- Fiziki veya psikolojik üstünlük sağlayarak istediğini yaptıran.
- İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse
- Külhanbeyi, racon kesen.
- Yürekli.
- Mc: Cesur, kahraman, cengaver. Eskiden kabadayılar ağırbaşlı, fenalıktan kaçınır, iyiliği sever insanlar oldukları için muhitlerinde hürmet görürlerdi. (O.T.D.S.)
- Bir şeyin en iyisi, başta geleni.
- Babayiğit, mert, koçak.
- Korkusuz, iyi dövüşen.
- Rowdy.
- Bully.
bluster
- Şiddet ve gürültüyle esmek (rüzgar)
- Yüksek sesle tehdit savurmak
- Patırtı etmek, yaygarayı basmak
- Gürültü, yaygara
- Yüksekten atma, martaval
blustering
- [bluster] bağıra çağıra konuşmak, tehditler savurmak, küstahça konuşmak, fırtına gibi esmek (Argo)
- Yüksek ve haşin bir şekilde esme, sert bir şekilde esme ("blustering winds {sert rüzgarlar}" gibi); gürültücü, şamatacı, şiddetli, taşkın