blaze the trail ne demek?
- Yol açmak, öncülük etmek
blaze
- Büyük alev, ateş
- Parlaklık, aydınlık
- Alevlenme
- Atın alnındaki beyaz işaret, akıtma
- Yolun kolayca bulunması için ağaçların gövdelerine kazılan işaret
- Çoğ, (argo) cehennem
- Alevlendirmek
- Saçmak (ışık)
- Ilân etmek
- Ağaçların gövdesine işaret koymak suretiyle yol göstermek.blaze away ateş etmeye devam etmek
blaze a trail
- Çığır açmak
- Öncülük etmek
- Bir ilke imza atmak
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
trail
- Sürüklemek, arkası sıra yerde sürüklemek
- Izlemek
- Geriden izlemek, geri kalmak
- Ayakla çiğneyerek yol yapmak
- Sürünmek
- Sürüklenmek
- Iz bırakmak, peşinde bırakmak
- Bitki gibi yerde uzamak
- Izleyerek avlamak
- Iz
Türetilmiş Kelimeler (bis)
blazeblaze a trailblaze abroadblaze awayblaze away atblaze outblaze upblaze with angerblazerblazer ceketblabblab outblabberblabbermouthblabbermouthedthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen