blanks ne demek?
- Boş olanlar
boş
- İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
- Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal.
- Yapılacak işi olmayan, işsiz.
- Yararsız, nafile
- İşsiz bir biçimde
- Verimsiz.
- Anlamsız
- Habersiz, hazırlıksız
- El kaldırma aletlerinden olup bir ağ torba ve iki sopadan oluşan av aracı.
- Empty net.
blank
- Boş, yazısız, açık, beyaz
- Manasız, anlamsız
- Son şeklini almamış
- Şaşkın
- Boş ve açıklık yer
- Üzerinde yazı olmayan kağıt
- Piyangoda boş numara
- Nişan tahtasnın ortası, hedef
- Kurusıkı fişek
- (argo) çok düşük kaliteli uyuşturucu madde
blank acceptance
- Açık kabul
- Poliçenin açık kabulü