bizzat hazır bulunma ne demek?
- Bk. kendinin bulunması
kendinin bulunması
- Sanığın savcılıkta ya da yargılıkta kendisinin bulunması.
bizzat
- Doğrudan doğruya, zatıyla
- Ta kendisi
- Kendi, kendisi, şahsen
- Kendisi, aslında. Kendi zatı ile. Binefsihi. (Osmanlıca'da yazılışı: bi-z-zat)
Personally.
In person.
Myself.
Itself.
Himself.
Herself.
bizzat ihkak ı hak
- Kendiliğinden hak alma.
hazır
- Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
- Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
- Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
- Bu fırsattan yararlanarak
- Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan.
- Su sesi, su şırıltısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hazîr)
Prepared.
Ready-made.
Quick.
Present.
bulunma
- Bulunmak işi.
Availability.
Discovery.
Finding.
Invention.
Existence.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bizzatbizzat ihkak ı hakbizzat incelemebizzat kendimbizzat kendisibizzat kendisi söyledibizzarurebizzbizbiz attık kemik diye, el kaptı ilik diyebiz beraberbiz bizebiz ile delmekhazırhazır aktifhazır beklemekhazır bekleyenhazır betonhazır bilmeclishazır bulundurmakhazır bulunmahazır bulunmakhazır bulunmamahazıhazıanehazıkhazıkanehazıkı mütedeyyin