birikinti yelpazesi ne demek?
- Akıntı kanalıyla gelen sel sularının, yamaç önündeki düzlüklere yığdıkları özdeklerle oluşmuş yelpaze ya da koni biçiminde, az eğimli yığıntı, bkz. akıntı yolu.
- Cone of dejection.
- Cône de déjection
birikinti yenimi
- Bir metal yüzeyindeki birikinti altında oluşan yerel yenim, bir tür çatlak yenimi.
- Deposit attack.
- Niederschlagskorrosion
- Corrosion dépôt
birikinti
- Bir yerde kendi kendine birikmiş olan şey
- Öğelerinin boyutları ne olursa olsun, karalar üzerindeki eğimsiz yerlerde, çanak biçimli çukurlarda, sığ deniz ve göl diplerinde yığılan özdekler. bkz. tortu, tortulaşma.
- Sediment.
- Conglomeration.
- Accumulation.
- Heap.
- Talus.
- Collection.
- Deposit.
- Sédiment
yelpaze
- Sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç
- Bu biçimde olan.
- Çeşitlilik.
- Fan held in and moved by the hand.