birikim ne demek?
- Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi.
T. Buğra - Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor.
H. Taner - Biriktirilen mal veya para.
- Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması.
- Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.
- Mal ve sermayenin toplanıp çoğalma süreci.
- Tasarrufların yeni yatırımlar şeklinde sermaye stokuna eklenmesi.
- İşletme kârının kâr payı olarak dağıtılmayıp özkaynağa eklenmesi.
- Elektronun serbest kalması sonucu, soğrulan doz debisinin derinliğine artması.
Build-up.
Back demand.
Saving.
Accumulation.
Backlog.
Depot.
Nest egg.
Float.
Fund.
Aggregation.
Deposition.
Build up.
Accumulation
birikim etkeni
- Işınımın bir ortamdan geçişi sırasında, belirli bir ışınım büyüklüğünün o ortamın herhangi bir noktasındaki toplam değerinin o noktaya hiç çarpışma yapmadan gelen ışınım katsayısına oranı.
Buildup factor.
Facteur d'accumulation
birikim etkisi
Cumulative action