bileşik salt kip ne demek?
- Bkz. Salt kip.
bileşik salkım
- Yan dalları tekrar dallanmış bir rasemöz. Panikula.
- Panicle.
- Panicule
- Panicula: saçak
bileşik sargılı
- Compound winding.
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
- Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
- Absolute.
kip
- Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın, teklik veya çokluk olarak belirtilmiş biçimi, sıyga.
- Değişebilen, geçici nitelik, san karşıtı.
- Uygun, tıpatıp gelen.
- Sağlam, dayanıklı.
- Örnek, kalıp.
- Eylemlerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın tekil ya da çoğul olarak belirtilmiş biçimi: Bildirme kipleri, isteme kipleri vb.
- Tel, yay, kovuk ya da dalgalı akım cevrimi gibi titreşebilen yapıların değişiksıktıkta titreşim biçimleri.
- Paradigme.
- Modal.
- Mood.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bileşik salkımbileşik sargılıbileşik sarkaçbileşik sayıbileşik senkronizasyon sinyalibileşikbileşik adbileşik ana pozitifbileşik analiz metodubileşik araçbileşik başakbileşik belgebileşik belge komutlarıbileşik belge mimarisibileşik belge yaratmabileşenbileşen adıbileşen çözümlemesibileşen dağılım işlevibileşen değillemesisaltsalt absorbing cellssalt adressalt algı alanısalt alkolsalt and peppersalt and pepper shakerssalt artı değersalt artık değersalt awaysalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak