bide ones time ne demek?
- Firsat kollamak
- Fırsat kollamak, uygun zamanı beklemek
bide
- Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
- Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.
- Bk. bide
- Bidet.
- To dwell; to inhabit; to abide; to stay.
- To remain; to continue or be permanent in a place or state; to continue to be.
- To encounter; to remain firm under ; to endure; to suffer; to undergo.
- To wait for; as, I bide my time.
- Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
- See Abide.
bided
- Beklemek, kollamak
- Bekle
ones
- Bir tane, biri, birisi, kimse, tek
- Pron. birinin, nin: -nin
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre