bidet ne demek?

  1. Ufak at
  2. Perineumun ucuna batırılabilen tekne biçimindeki leğen
  3. Bkz. bide

ufak

  1. Boyutları normalden küçük.
  2. Yaşça daha küçük olan
  3. Makam, derece bakımından geri olan
  4. Önemsiz, çok az
  5. (en)Small.
  6. (en)Little.
  7. (en)Petit.
  8. (en)Petty.
  9. (en)Piccolo.
  10. (en)Peddling.

bide

  1. Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
  2. Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.
  3. Bk. bide
  4. (en)Bidet.
  5. (en)To dwell; to inhabit; to abide; to stay.
  6. (en)To remain; to continue or be permanent in a place or state; to continue to be.
  7. (en)To encounter; to remain firm under ; to endure; to suffer; to undergo.
  8. (en)To wait for; as, I bide my time.
  9. (en)Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
  10. (en)See Abide.

bide

  1. Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
  2. Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.
  3. Bk. bide
  4. (en)Bidet.
  5. (en)To dwell; to inhabit; to abide; to stay.
  6. (en)To remain; to continue or be permanent in a place or state; to continue to be.
  7. (en)To encounter; to remain firm under ; to endure; to suffer; to undergo.
  8. (en)To wait for; as, I bide my time.
  9. (en)Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
  10. (en)See Abide.

bide ones time

  1. Firsat kollamak
  2. Fırsat kollamak, uygun zamanı beklemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bidebide ones timebidedbidekbidentalbidbid a person adieubid bondbid bondsbid farewell
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın