beyin zarı orta atardamarı ne demek?
- Geviş getirenlerde arteria occipitalis'ten, diğerlerinde arteria maxillaris'ten çıkarak beyin zarlarına ulaşan ve onu vaskularize eden atardamar, arterya meningea mediya.
- Geviş getirenlerde a. occipitalis'ten, diğerlerinde a. maxillaris'ten çıkarak beyin zarlarına ulaşan ve onu vaskularize eden atardamar, arterya meningea mediya.
- Arteria meningea media.
- Arteria meningea media
beyin
- Kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, dimağ.
- Muhakeme, usa vurma.
- Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse.
- Akıl, anlayış.
- Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse
- Omurgalılarda kafatası içindeki merkezi sinir sisteminin bir bölümü
- Omurgalı hayvanların sinir sisteminin kafatası içinde bulunan merkez bölgesi.
- Omurgasız hayvanlarda yutağın ve sindirim borusunun üzerindeki büyük sinir düğümü olan ganglion. Serebrum.
- Sinir sisteminin kafatası içerisinde kalan ve büyük beyin, beyincik ve beyin sapı olmak üzere üç kısma ayrılan merkez
- T. Kafatasının en büyük kısmını kaplayan, kalınca ve dayanıklı üç zarla örtülmüş olan bir sinir merkezidir. Yumuşak ve beyazımsı bir kitle olan beyin, duygu ve bilgi merkezidir. Ak ve boz maddeden yapılmıştır ve iki yarım küre olarak yaratılmıştır. Yarım kürelerden birinde bir arıza sebebiyle bu merkezin vazifesini yapamaması halinde diğer yarım küre o vazifeyi yapmağa devam etmek ve arızayı telafi etmek özelliğinde yaratılmıştır. Mesela: Bir yarım küredeki görme merkezi bozulsa insan kör olmaz. Diğer yarım küredeki merkez, bu vazifeyi devam ettirir.
beyin akımı
- Brain wave.
zar
- İnce perde veya örtü.
- İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar ve organ bölümleri, çeper.
- Tavla ve başka oyunlarda kullanılan kemik, fil dişi, plastik vb. maddelerden küp olarak yapılan ve altı yüzünde, birden altıya kadar benekler bulunan oyun aracı.
- Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden oluşan ve bitkilerin çeşitli bölümlerini bir kın gibi saran ince tabaka, cidar, çeper.
- Kadınların örtündükleri çarşaf, car (II).
- Titreşerek ses üreten ince metal yaprak.
- Anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adıdır.
- Sestoplarda, sesyayarda üzerine gelen ses dalgaları ya da elektrik akımına uygun titreşimler yapan parça.
- Hücrezarı.
- Bir dokuyu saran ince tabaka.
orta
- Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
- Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
- İyi ile kötü arasındaki durum, vasat.
- Görünür, algılanır durum
- Topluluk içinde, arasında.
- Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
- Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
- Middle.