berhayat olmak ne demek?
- Yaşamak, hayatta olmak
Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti.
P. Safa
berhayat
- Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse).
- Yaşayan. Hayat üzere olan.
berhay
- Serseri, avare.
- Derebeyi.
- Yaramaz, haylaz.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.