benlenmek ne demek?
- Ben (I) oluşmak
Çok mu çirkin yüzüm benlenince?
B. Necatigil - To develop a mole, get a mole on one´s skin.
- To become freckled.
- (for a ripening fruit) to become flecked with dark spots of color.
- For a spot to appear in the eye: Sa? gözü benlendi.
- Spot has appeared in his right eye.
ben
- Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke veya kabartı
- En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi.
- Saçta, sakalda beliren beyazlık.
- Olta veya tuzağa konulan yem.
- Kuşun yavrusuna taşıdığı yem.
- Teklik birinci kişiyi gösteren söz
- Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç.
- Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego.
- Tekil birinci şahsı gösteren zamir.
- Yüzde ve vücudun diğer bölgelerinde görülen, tümör özelliğinde olmayan yerel leke veya işaret. Doğuştan veya sonradan sinir, bağ doku, eklenti bezleri ve damar gibi doku yapılarını fazlalığı veya eksikliği sonucu yavaş olarak biçimlenir, mole, nevüs.
benlenme
- Benlenmek işi.
benli
- Ben (I) bulunan
- Vücudunda ben bulunan.
- Freckled.