belirli bir ses vermek ne demek?
- Intone
intone
- Makamlı okumak
- Monoton bir sesle söylemek
- Monoton bir makamla okumak
- Belirli bir ses vermek
belirli
- Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen
- Belgili.
- Specific.
- Certain.
- Particular.
- Stated.
- Clear.
- Definite.
- Definitive.
- Determinate.
belirli amaç
- Specific aim.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
belirlibelirli amaçbelirli belirsizbelirli biçimi olmayan kısa müzik parçasıbelirli bir biçimdebelirli bir duruma getirbelirli bir mesafe katetmekbelirli bir miktarbelirli bir şekle sokmakbelirli bir topluluğa özgü hastalıkbelirlebelirlemebelirlemekbelirlememekbelirlenebilirbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase