belirlemek ne demek?
- Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek
Künyesi bile, daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi.
H. Taner - Yeni bir kavramı, özünü oluşturan ögeleri açıklayarak tanımlamak, sınırlamak.
- Bir kavramı, ayırıcı bir öge ekleyerek sınırlamak, kapsam bakımından daraltmak, genellemek karşıtı.
Determine.
Define.
Specify.
State.
Identify.
Assign.
Limit.
Adjust.
Appoint.
Assess.
Condition.
Decide.
Detect.
Dictate.
Establish.
Set down.
Settle.
Single out.
Slate.
Pinpoint.
Predicate.
To determine.
To designate.
To set.
To fix.
To assign.
Modify.
State precisely.
belirleme
- Belirlemek işi, tayin
- Bk. atama
- Bir kavramı, onun özünü oluşturan öğeleri söylerek tanımlama.
- Bir kavramı sınırlandırarak alanını daraltma.
- Bir şeyi başkalarından ayırmak için açıklama.
Determination.
Definition.
Specification.
Assignation.
Assignment.
belirlememek
(neg. form of belirlemek) determine, define, specify, state, identify, assign, limit, adjust, appoint, assess, condition, decide, detect, dictate, establish, peg, set, set down, settle, single out, slate.