belie ne demek?
- Yalancı çıkarmak, yalanlamak
- Tekzip etmek
- İftira etmek
- Ters düşmek
- Yanıltmak
- Çelişmek
yalancı
- Yalan söylemeyi huy edinmiş olan kimse.
- Gerçek olmayan, gerçeğe benzetilmiş
Deceitful.
Mendacious.
Quack.
Twisty.
Untruthful.
Fabricator.
Fabulist.
Fibber.
belief
- İnanç
- Düşünce, kanı, fikir
- Kanaat, akide, doktrin.
- Güven
- İtikat, iman
- İnanış, itimat, inanma
belief fabulate
- Inanç öyküncesi