belayı savmak ne demek?
- Sıkıntılı durumu atlatmak.
- Güçlükten kurtulmak.
sıkıntılı
- Sıkıntısı olan
- Sıkıntı veren, kasvetli, meşakkatli, mukassi
- Troubled.
- Distressed.
- Annoying.
- Troublesome.
- Uneasy.
- Troublous.
- Unrestful.
- Gruelling.
belayı satın almak
- Göz göre göre belayı üstüne çekmek.
belayı siyah
- Kara bela. (Osmanlıca'da yazılışı: belâ-yı siyâh)
savmak
- İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak
- Sıkıcı bir durumu geçirmek, atlatmak, savuşturmak, defetmek
- Geçirmek.
- Vakti geçmek.
- İşleyip geçmek, etki etmek.
- Evade.
- To send away.
- Turn away.
- To get rid.
- To avoid.