beklemesiz hizmet ne demek?
- Demand service
demand
- İcbar etmek
- İstemek, talep etmek
- Hak iddia etmek
- Emretmek, ısrar etmek
- Sormak, zorla istemek
- Muhtaç olmak
- Mahkemeye celbetmek
- Talep, istek
- İhtiyaç
- Sormak
bekleme
- Beklemek işi
- Vakit öldürme
- İntizar.
- Waiting.
- Wait.
- Expectance.
- Expectancy.
- Anticipation.
- Contemplation.
- Expectation.
bekleme durumu
- Wait state
hizmet
- Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma
- Görev, iş.
- Bakım, özen, ihtimam.
- Gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme özelliklerine sahip her türlü etkinlik.
- Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet.
- Service.
- Labor-intensive.
- Labour-intensive.
- Labour intensive.
- Duty.