hizmet ne demek?
- Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma
Vatan, evladının hizmetini bekliyor.
Ö. Seyfettin - Görev, iş.
- Bakım, özen, ihtimam.
- Gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme özelliklerine sahip her türlü etkinlik.
- Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet.
- Service.
- Labor-intensive.
- Labour-intensive.
- Labour intensive.
- Duty.
- Employment.
- Function.
- Labor.
- Labour.
- Ministration.
- Ministry.
- Attendance.
- Line.
- Serve.
- Yoke.
- Employ.
- Care.
- Attention.
- Utility.
- Work.
- Maintenance.
- Attitude study.
- Behoof.
- Facility.
- Task.
- Vocation.
hizmet aboneleri
- Bk. yararlık yazımlıları
hizmet acentesi
- Service agency