basiretsiz ne demek?
- Gerçekleri görebilmekten uzak, ileri ve uzak görüşlü olmayan, sağgörüsüz.
- Imprudent.
- Improvident.
- Short sighted.
basiretsizlik
- Gerçekleri, ileriyi ve uzağı görememe, sağgörüden yoksun olma.
- Lackof foresight.
basiret
- Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, vizyon.
- Bk. seçerlik
- Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık; anlayış, kavrayış.
- Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş.
- Dikkat, tedbir, ihtiyatlı hareket.
- Siper, kalkan.
- Hakikatı kalbiyle hissedip anlama.
- Perception.
- Foresight.
- Clairvoyance.