basireti bağlanmak ne demek?
- İyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek.
Basiretim bağlandı, ağzımı açıp tek kelime söyleyemedim.
Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır.
H. R. Gürpınar - Doğru yolu görememek. Yapması gereken doğru şeyi yapamamak.
basireti kalb
- Gönül uyanıklığı. Kalb basireti. (Osmanlıca'da yazılışı: basiret-i kalb)
basiret
- Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, vizyon.
- Bk. seçerlik
- Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık; anlayış, kavrayış.
- Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş.
- Dikkat, tedbir, ihtiyatlı hareket.
- Siper, kalkan.
- Hakikatı kalbiyle hissedip anlama.
- Perception.
- Foresight.
- Clairvoyance.
bağlanmak
- Bağlama işine konu olmak
- Sevmek, içten bağlı olmak
- Yalnızca belli bir işle uğraşmak.
- Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek
- Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak.
- Beklenen şey elde edilmez olmak.
- Tabi olmak, kapılmak, inkıyad etmek, iktida etmek, imtisal etmek.
- Have down on smb.
- Be tied.
- Be attached to.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
basireti kalbbasiretbasiretkarbasiretkarıbasiretlibasirebasirbasiranebasibasi enbiyabasiabasicbasic accounting assumptionsbağlanmakbağlanmabağlanma enerjisibağlanma eylemleribağlanma hızıbağlanma ısısıbağlanbağlanabilirbağlanakbağlanamazbağlanan değişkenbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip