barışmak ne demek?
- İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz.
A. Gündüz - Sevmek, zevk almak
Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim.
A. H. Tanpınar - Müsalâha etmek.
- Make peace.
- Make it up.
- Make up.
- Smoke the peace pipe.
- Kiss and make up.
- Make one's peace with.
- Reunite.
- To be reconciled.
- To make it up.
- To come to an agreement.
- To bury the hatchet.
- To make peace with one another.
- To reconcile with sb.
- Come together.
barışma
- Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma
- Reconciliation.
- Pacification.
barışmamak
- (neg. form of barışmak) make peace, smoke the peace pipe, kiss and make up, make one's peace with; reunite.