bakım ne demek?
- Bakma işi.
- Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek.
- Emek verme biçimi.
- Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.
- Ve televizyon araçlarının, donatımının bozulmamasını, düzgün işlemesini sağlamak amacıyla gerekli işleri yerine getirme.
- Bir araç ya da aygıtın düzgün çalışması, uzun ömürlü olması için yapılması gereken işlemlerin tümü.
- Hayvanların sabit vücut kondisyonlarında tutulması için gerekli gıdalarla beslenmesi.
- Attendance.
- Custody.
- Handling.
- Keep.
- Keeping.
- Nurse.
- Nurseling.
- Nursling.
- Nurture.
- Overhaul.
- Upkeep.
- Charge.
- Standpoint.
- Trust.
- Servicing.
- Control.
- Curing.
- After care.
- After sales service.
- Fosterage.
- Staff management.
- Provident care.
- Maintenance, repair.
- Nursing.
- Respect.
- Regard.
- Aspect.
- Point of view.
- Care.
- Attention.
- Maintenance.
- Reparatur, Bedienung, Wartung
- Unterhaltung
- Entretien
bakma
- Bakmak işi.
- Look.
- Watch.
- Survey.
- Attendance.
- Superintendence.
- Feeding.
- Reference.
- Search.
- Looking.
bakım gerektiren
- In disrepair.
bakım gideri
- Bir araç ya da aygıtın bakımı için gerekli gider.
- Maintenance cost.
- Unterhaltungskosten
- Frais d'entretien